izmir kent tarihi
  İzmir Islahhanesi-Mithatpaşa E.M.L.
 
   

 
 

Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi

Osmanlı sanayisinin gerilemeye yüz tuttuğu dönemler."Lonca"ların kalkmasıyla teknik eleman sıkıntısının had safhaya ulaştığı 19.yüzyıl sonları.Meslek okulları açma fikri bu ortamda doğdu.Mithat Paşa'nın 1867'de başlattığı eğitim seferberliği,kısa zamanda ülke geneline yayılmıştı.Hemen bir yıl sonra açılan "İzmir Islahanesi",bugünkü adıyla Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi,145 yıllık tarihini işte böyle başlattı..

İlk eğitim yılı,şimdiki binanın bitişiğindeki,uzun pavyonlar halinde bulunan yapılarda kucaklanır.Ogünün koşullarında kimsesiz ve fakir çocuklara;kundarıcılık,çorapçılık,marangozluk gibi beceri dersleri veren okul,"İzmir Sanayi Mektebi" adını alınca terzilik,halıcılık,demircilik gibi bölümleride ekler sanat dalları arasına.

Yeni alanlar açıldıkça öğrenci sayısı artar,beraberinde de maddi sıkıntılar.Nitekim,kimsesiz çocukları ücretsiz barındıran okulun,gerek atölyelerin donatımı,gerekse üretimde kullanılacak hammaddenin sağlanması için epey paraya ihtiyacı vardır.Aslında okulun pek çok gelir kaynağı vardır.Hibe edilen Balçova Kaplıcaları,Karantina Hamamı gibi işletmeler,okul yararına düzenlenen konserler,çevre belediyelerin aşar vergilerinden alınan % 2 pay.Nafile;öğrencilerin yaptığı tel dolap,sehpa gibi eşyaların çekilişlerle dağılması yoluna gidilir bu sefer.Hatta kentteki bu ilk çekiliş,"milli piyango"nun çekirdeği kabul edilir sonraki yıllarda.Ama birşey değişmez.1914'te okulun kapatılması bile düşünülür.Gelen tüm yönetimler istifa etmeye başlar.Tam bu sırada da Yunan işgali,gece gündüz başında bekleyen süngülü nöbetçiler,okulu sadece yatakhane olarak kullanan korkulu küçükler..

Ancak Cumhuriyet'in ilanıyla adeta huzura kavuşur meslek yuvası.Yetimhane olma özelliği sona erer herşeyden önce."İzmir Sanatlar Mektebi" olarak anılmaya başlar.1927-1928 öğretim döneminde öğrencilerin açtığı sergiyi gezen Atatürk altın madalya ile ödüllendirilir.Ve okul tarihinde kara bir tarih;sene 1930.Hemen yanı başındaki Karantina Deresi'nin taşmasıyla yaşanan sel felaketine yenilir tüm makine ve teçhizat..1931'de "Bölge Sanat Okulu"na dönüştürülür okul,1943'te ise "Mithatpaşa Sanat Okulu"na.

BEZ KOLLUKLARI İLE TRAFİK KOLU

1935'ten sonra okulun çehresi bambaşka bir hal almıştı.Öğrenciler sınavla alınıyor,elektrik gibi çağa uygun bölğmler ekleniyordu.Artık okul yaşamı gerçek rengine bürünmüştü.Sonradan gülümseyerek anlatılacak anılar kazanıyordu ders sıralarına.1940 mezunu Haydar Yücel ilk girdiği yıl,bunlardan birini dinlemişti:"1934'te öğrenci kartlarının çıkarılması gecikince tramvay yetkilileri tam bilet kesmeye kalkışmış.Buna sinirlenen öğrencilerde kaynak makinasını alıp tramvay'ın yönünü değiştirmişler."Yücel'in anılarında bir de flama tuttuğu izci grubu kalmış:"En kalabalık grup bizimkiydi.Mithatpaşa caddesi inlerdi biz geçerken."

Tekstil Mühendisi Özdener Güleryüz'ün zihnine o kadar çok şey kazınmış ki,zorlanıyor anlatırken:"Beyaz kollukları,şatafatlı şapkaları ile öğrencileri karşıdan karşıya geçiren trafik kolumuz vardı.Bugün de hala sürüyor.Sonra denize sıfır bir parkımız.Eğildiğimizde balıkları görürdük."

ÜRETİM BAŞLIYOR

1950'li yıllarda öğrenciler dışardan gelen şiparişler üzerine üretim yapmaya başlamış."O dönem Türkiye'deki çoğu meslek liselerinin atölyesinde Mithatpaşa öğrencilerinin yaptığı makineler bulunurdu."diyor 60 mezunu,Günay Kilit Sanayi'nin sahibi Güngör Günay.Löher Asansörle'rinin sahibi,61 mezunu Ali Aktaş da,"Piyasaya saç keserdik,

Turyağ'a kazan yapardık."sözleriyle anlatıyor aktif çalışma hayatlarını.Atölye dersleri hayli zorluyormuş Aktaş'ı.Şimdi ise,"Bugünkü konumumu borçluyum"diyor:"İki parça demiri nasıl kaynatacağımızı öğreniyorduk.Kızıyorduk,ağır geliyordu çünkü.Tabii 13-14 yaşındasın,farkında değilsin ki.Meğerse ne kadar önemliymiş.Şimdi bakıyorum,üniversitede dört sene okuyup mühendis oluyor;ama demiri tanımıyor,kaynak yapmayı öğrenmemiş daha."

70 mezunu Mustafa Dirin,""Ara eleman yetiştiriyorlar.Araştırmacıların projelerini kim uygulamaya koyacak başka."derken,meslek okullarının değerine pay biçiyor Aktaş gibi.

ALEV ALEV YANIYOR

1974-75 öğretim yılından itibaren okulun adı"Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi" olarak anılmaya başlıyor,bir de "proje okulu"olarak.Müdür Başmuavini Muammer Ayhan,"Okul Sanayi İşbirliği Projesi'nde (OSİP)pilot okuldu Mithatpaşa.Ders programları öğretim kadrosu tarafından belirleniyordu.1984'ten sonra da Metep Projesi'ne imza atıldı.Böylece lise mezunları kültür derslerinden muaf olarak meslek lisesi diploması alabildiler."

Ve 31 Mart 1997;Mithatpaşa Caddesi'ne nadir görünüşlerinden birini veren okul alev alev yanıyor.Elektrik kontağından çıkan yangın,dört ayrı noktada yükseliyor.Şu an ise hiç eser yok o talihsiz günden.Nitekim,İYTE ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarihi dekoru eski haline eksiksiz kavuşturmuş.

ÇAĞIN MESLEKLERİ BİLGİSAYAR VE ELEKTRİK

Nitekim bugünün öğrencileri,1868'den beri hiç değişmemiş,Osmanlı mimarisi sınıflarda ders görüyorlar.Elektronik bölümü'ndeki Anıl Pala,okula ilk geldiğinde bu tarihi yapıdan çok etkilendiğini,büyük olduğu için ise korktuğunu söylüyor:"Atatürk'ün geldiği sayılı okullardan biri."derken de yüzü aydınlanıyor.Makine Ressamlığı Bölümü'nden Çınar Serçe'nin ilgisini ise ilk olarak spor aktiviteleri çekmiş:"Masa tenisi,basketbol,voleybol gibi pek çok spor kolu var.Meslek sahibi olmanın dışında böyle aktivitelere de katılabiliyoruz."

Elektrik Bölümü öğrencisi Bilal Arıcı sürdürüyor listeyi:"Satranç turnuvaları,müzik kursları..Bence en enteresanı,trafik kolu.Onlar her sabah Mithatpaşa Caddesinde öğrencileri karşıdan karşıya geçiriyor."

Teknik Lise öğrencisi Hamdiye Baran,okuduğu Bilgisayar Bölümü için "çağın mesleği"yakıştırmasını yapıyor.Nitekim şu an en revaçta olanlar elektrik,elektronik ve bilgisayar.

ÜRETİM KALKINMANIN TEMELİ

Konuştuğumuz tüm öğrenciler ise,üniversite sınavlarında düz liseye göre puanlarının daha düşük tutulmasına yakınıyor.Ancak bu yıl uygulamaya konulan "yüksekokul Projesi"ile bu sıkıntıları biraz olsun hafiflemiş.Müdür Yardımcısı Ahmet Salgın anlatıyor:"Artık meslek liselerinden mezun olan öğrenciler üniversiteye sınavsız geçiş hakkı kazandılar.Ayrıca iki yıllık meslek okulu öğrencileri dikey geçiş yaparak alanlarında lisans diploması alabiliyor."

Müdür Hasan Öztürk lisans eğitiminin önemine değiniyor bu noktada."Belli bir altyapısı olan kişinin lisans diploması alması kadar doğal bir şey yok.Ama nedense bizde üretime dönük çalışma yapan insan değil;beyaz önlüklüler revaçta."Burada tam beş okul var.Anadolu Teknik Lisesi,Teknik Lise,Endüstri Meslek Lisesi,Açık Öğretim Lisesi ve DEÜ Meslek Yüksekokulu.

Oyuncular değişiyor,sahne ise hep aynı kalıyor.Çünkü Mithatpaşa Caddesi'ne asıl dokusunu veren tarih yumağı tek bir yerde yükseliyor.


 
  Bugün 8 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol